kudurmuş

kudurmuş
λυσσαλέος, φρενιασμένος

Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • kudurmak — nsz 1) Kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz olmak 2) mec. Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek Kudurmuş bir heyecanla döndü. Ö. Seyfettin 3) mec. Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak Dört tarafı haraca kesen bu kudurmuş oğlanı kodese …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akur — sf., esk., Ar. ˁaḳūr 1) Azgın, kızgın (hayvan) Ben, akur bir kuvvetin üstünde uçuyor gibi pek çabuk yakınlaşan uzaklara bakıyor, bu azgın ata bindikçe daima duyduğum şeyleri tekrar hissediyordum. Ö. Seyfettin 2) Kudurmuş, kuduz, kuduruk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • harami — is., esk., Ar. ḥarāmī Hırsız, haydut, eşkıya Olur mu canım, bu kudurmuş, şehirde, bunca haraminin ortasında nasıl yalnız kalır Suat, nasıl bensiz yaşar! A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuduruk — sf., ğu 1) Kudurmuş (insan veya hayvan) 2) mec. Azgın, saldırgan 3) mec. Çok yaramaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akûr — (A.) [ رﻮﻘﻋ ] azgın, kudurmuş, saldırgan …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • AVAKIR — (Akıra. C.) Fakirler, yoksullar. * Kısırlar, verimsiz olanlar. * Kudurmuş olanlar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ŞERZE — f. Kuduruk, kudurmuş …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”